Temizlik kavramı, insanlık tarihi kadar eskidir. Uygulama yöntemleri ve amaçları çeşitli dönem ve topluluklara bağlı olarak değişse de gelişmiş her uygarlık için temizlik hayatın bir parçasıdır. Antik Çağ’dan günümüze kadar toplumsal düzen ve kişisel yaşama büyük ölçüde etki eden dini sebepler, temizlik konusunda da insanların hayatlarında büyük önem taşır. Antik Çağ insanları, ruhsal kirlenmeyi fiziksel kirlenmenin bir parçası sayar. Bu yüzden yıkanmak, temiz kıyafetler giymek ve güzel kokular sürmek dini ritüellerin bir parçası olarak uygulanır.

Dini sebeplerin yanında MÖ 4000 senelerinde yaşamış olan Sümerler, vücut temizliği ve yıkanmayı sağlıklı hayatın bir parçası olarak görür. Günümüzde de temizlik konusu kimi zaman dini kimi zaman kişisel sebeplerden dolayı önemli bir yer tutar.

Piramitlerin Sırrı: Hijyen

Hastalıklar, bir alanın temizliği ve hijyeni için büyük tehdit oluşturur. Bu durumun farkında olan Mısırlı yöneticiler, büyük anıtları inşa eden yüzlerce işçi arasında bir hastalığın yayılmasını istemezler. Bunun için işçilere ustalıkla düşünülmüş bir diyet uygularlar. Bu diyet soğan, sarımsak ve turp ağırlıklıdır. Bu sebzelerin en önemli özelliği güçlü hastalıklara karşı bünyenin dayanıklı olmasını sağlamasıdır. Doğal antibiyotik olarak geçen sebzeler sayesinde kalabalık işçi grupları arasında hastalıkların yayılması önlenir. Hijyen ortamı sağlanmış olur.

Göz Makyajından Gelen Hijyen

Mısırlıların göz makyajları ünlüdür. Özenle yapılan bu makyajlar kişiye üst düzey bir karizma ve estetik hava katmasının yanında özel bir amaca da hizmet eder. Louvre Müzesi’nde korunan 52 makyaj kalıbını analiz eden uzmanlar, makyaj malzemesindeki kurşun bazlı maddelerin insan sağlığında önemli bir yere sahip olan nitrik oksidi arttırdığını belirtir. Vücutta önemli bir sinyal molekülü olan bu madde, vücudun hastalık kapmasını önleyerek hijyen sağlar.

Romalıların Özel Yağı

Romalılarda kişisel temizlik daha çok zengin ve yüksek zümrede bulunan kişiler arasında yaygındır. Çünkü bu dönemde sürekli akan bir su kaynağına ulaşmak lükstür. Aynı zamanda bir sosyalleşme merkezi sayılan halka açık banyolara da giriş ücretli olduğu için bu alan da yine belli bir kesime hitap eder.

Romalıların temizlik için kullandığı özel, kokulu bir yağ vardır. Bu yağ, sabun gibi köpüren bir yapıya sahip değildir. Romalılar bu yağı derisine sürerek kurumasını beklerler. Yağ istenen kıvama geldikten sonra özel bir bıçak ile vücuttan kazınır. Bu bıçak, vücudun kıvrımlarında daha rahat edebilsin ve kişiye zarar vermesin diye hafif kavisli bir biçime sahiptir. Bıçağın sapı da kemik ya da fildişinden üretilir. Bu yöntem, kullanan kişinin hem temizlenmesini hem de temiz kokmasını sağlar.

Doğa, Temizlikte En Büyük Yardımcı

Antik Çağ’da kimya bilimi her ne kadar günümüzdeki kadar gelişmemiş olsa da o dönemde yaşayan insanlar doğanın her alanından yararlanır. Bu durum temizlikte de geçerlidir. Çeşitli özelliklere sahip bitkiler hem kişisel temizlikte hem de ev temizliğinde sıkça kullanılır. Örneğin Hititler yazılı eserlerinde temizlik için kullandığı 8 bitkiden söz eder. Örneğin çöven otu, helvacı otu ve sabun otu suya katıldıklarında suyun köpürmesini sağlar. Sabun otu yakılarak külleri kullanılır. Bu 3 bitki giysi lekelerinde ve ev temizliğinde sıkça kullanılır.

Sedef otu, banyo yapmak ya da lekeleri çıkarmak için tercih edilir. Ilgın ağacı ile genellikle ritüellerde sıkça karşılaşılırken defne ağacı da genellikle ruhen temizlenmek amacıyla toplumda yer bulur. Kalan iki bitki ise yine arınma için kullanılan sedir ağacı ve çam kozalağı reçinesidir.

Temizlik konusunda doğadan yararlanan Antik Çağ uygarlıkları hijyen konusunda dönemlerine bakılarak büyük bir başarıya sahiptirler. Siz de kullandığınız doğal temizlik yöntemlerini bizimle paylaşmayı ve modern çağın teknolojisini doğanın gücüyle birleştiren Sorti’nin bitkisel kökenli temizlik ürünleri çeşitlerine göz atmayı unutmayın!